İçeriğe geç

Vasilik, Vasinin Görevleri ve Satışa İzin Davası

  • Hukuk

Türk Medeni Kanunu uyarınca vesayet, genellikle küçüklerin ve kısıtlı ehliyetlilerin, bazı durumlarda özel bakım gerektiren yetişkinlerin, koruma ve temsil yetkilerinin bir kişi veya bir kuruluşa verildiği hukuki durumu ifade eder.

Vesayet organları; vasi, vesayet makamı ve denetim makamından oluşur. Vesayet makamı kısıtlı ya da küçüğün yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi iken denetim makamı ise yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesidir. Vasi tarafından yürütülen görevler vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tayin edilir. Vasinin kısıtlı ya da küçük adına yaptığı iş ve işlemler ise denetim makamı olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından denetlenir.

Vesayeti Gerektiren Haller: Bir kişinin vesayet altına alınması için, velâyet altında olmayan bir küçük olması (TMK. m.404) veya hakkında kısıtlama kararı alınması (TMK. m.405) gerekir.

Küçüklük: Bir küçük üzerindeki velayet, anne ve babasının ölmesi gaiplik halleri ya da velayet hakkının ikisi üzerinde de kaldırılması veya anne ve baba hakkında kısıtlama kararı alınması gibi haller ile sona ererse bahse konu küçük vesayet altına alınır.

Kısıtlılık: Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim, özgürlüğü bağlayıcı ceza ya da istek üzerine (yaşlılık, sakatlık, ağır hastalık vb) gibi durumlarda bu kişiler hakkında kısıtlama kararı verilebilir. Kısıtlama kararı verilmesi usulü, Medenî Kanunumuzun 410. maddesinde düzenlenmiştir.

Vasilik Ehliyeti: Bir kişinin vasi olabilecek yetkinliğe sahip olup olmadığına vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi hâkimi karar verir. Bir kimsenin vasi olarak atanabilmesi için, Medenî Kanunun 418. maddesinde sayılan  vasiliğe engel olan sebeplerden birine sahip olmaması gerekir. Buna göre; kısıtlılar, kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler, menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya onunla aralarında düşmanlık bulunanlar, ilgili vesayet daireleri hâkimleri vasi olarak atanamayacaktır.

Vasinin Görevleri:

Defter Tutulması: Vasiliğe atanma kararı kesinleştikten sonra, vasi ve vesayet makamının görevlendirdiği bir kişi tarafından ilk olarak yönetilecek olan malvarlığının defteri tutulur. Eğer vesayet altındaki kişi ayırt etme gücüne sahipse, defter tutulurken bu kişi hazır bulundurulur.

Değerli Şeylerin Saklanması: Kıymetli evraklar, değerli eşyalar, önemli belgeler ve benzerleri, malvarlığının yönetimi açısından bir sakınca olmadığı durumlarda, vesayet makamının denetimi altında güvenli bir yerde muhafaza edilir.

Taşınırların Satılması: Vesayet altındaki kişinin menfaatini gerektirdiği durumlarda, değerli eşyaları haricindeki taşınırları vesayet makamının vereceği talimatlar doğrultusunda açık artırma ile satılır. Önemle belirtilmelidir ki, vesayet altındaki bireyin şahsi veya ailesine ait olan ve özel bir değere haiz taşınırlar, zorunlu olmadığı müddetçe satılamaz.

Paraların Yatırılması: Vesayet altındaki kişinin kendisi veya malvarlığı yönetimi için gerekli olmayan paralar, faiz getirisi elde etmek amacıyla, vesayet makamı tarafından belirlenen milli bir bankaya yatırılır yahut Hazine tarafından çıkarılan menkul kıymetlere çevrilir. Paranın bankaya yatırılması durumunu bir aydan fazla geciktiren vasi, faiz kaybını karşılamakla yükümlüdür.

Ticarî Ve Sınaî İşletmeler: Vesayet altındaki kişinin malvarlığı içinde ticarî, sınaî veya benzeri bir işletme olduğu durumlarda vesayet makamı, bunların işletilmesinin devamı veya tasfiyesi için gerekli talimatı verebilir.

Taşınmazların Satışı: 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 444. maddesi uyarınca vesayet altındaki kişinin taşınmazlarının satışı, vesayet makamının (Sulh Hukuk Mahkemeleri) talimatı uyarınca ve ancak vesayet altındaki kişinin menfaatinin gerekli olduğu durumlarda mümkündür. Örneğin, vesayet altındaki kişinin sağlık harcamaları, bakımı ya da eğitimi harcamaları için bahse konu taşınmazın satılması gerekli olmalıdır. Vasinin şahsi ihtiyaçları için vesayet altında bulunan kişinin malları satılamaz. Satış işlemi, vesayet makamının satış için görevlendirdiği bir kişi tarafından vasinin de hazır bulunması ile beraber açık artırma usulü ile yapılır ve ihale vesayet makamının onaylanması ile tamamlanır.

Özen ve Temsil Yükümlülüğü: Vasi, vesayet altındaki kişiyi korumak ve bütün kişisel işlerinde ona yardım etmekle yükümlüdür. Vesayet altında bulunan kişi küçük ise, vasi onun eğitim ve bakımı için gerekli özeni göstermek ve önlemleri almakla yükümlüdür. Vasi bu konuda anne ve babanın yetkilerine sahiptir. Vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasi, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil eder. Ancak vesayet altındaki kişi adına kefil olamaz, vakıf kuramaz, önemli bağışlarda bulunamaz.

Vesayet Altındaki Kişinin Görüşünün Alınması: Vesayet altındaki kişinin görüşlerini belirtme ve açıklama yetkinliğine sahip olduğu durumlarda, vasi önemli işlere ilişkin karar vermeden önce, olanaklar ölçüsünde, vesayet altındaki kişinin görüşünü almakla yükümlüdür.

Satışa İzin Davası: Vasinin, vesayet altındaki kişinin taşınır ve taşınmaz mallarını satabilmesi için vesayet makamından izin almasının zorunluluğu yukarıda ayrıyeten belirtilmiştir. Vasi bu hususlarda hangi malları hangi nedenlerden ötürü satmak istediğini delilleri ile birlikte mahkemeye sunmalıdır. Mahkeme yapacağı değerlendirme sonucunda talep edilen satışın uygun olup olmadığının değerlendirmesini yapacak ve satışın vesayet altındaki kişiyi zarara uğratmamasına dikkat edecektir.

Şartlar oluştuğu takdirde görevli Sulh Hukuk Mahkemesi, satış izin talebini nisbi ve bütün olmak üzere iki farklı şekilde onaylayabilir. Satış izninin nisbi onay aldığı hallerde satışı istenen mallar ihtiyaç ölçüsünde satılır.

Ayrıyeten önemle belirtmek gerekir ki satışa konu malların taşınır nitelikli olduğu durumlarda sadece vesayet makamının izni yeterliyken taşınmaz malların satışında denetim makamının da onayı gerekir.

Satışa izin davasında yetkili mahkeme vesayet altındaki kişinin bulunduğu bölgedeki Sulh Hukuk Mahkemeleridir. Sulh Hukuk Mahkemelerinden taşınmaz satışı için izin alınmasının akabinde bu iznin onaylanmasında yine vesayet altındaki kişinin bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olacaktır.